el falı nın tarihi çok eskiye dayanmakla birlikte tam olarak nereden çıktığı bilinmemektedir. Hindistan ve Mezopotamya'dan çıktığı düşünülmesine rağmen İran ve Mısırdan çıktığı söyletileride bulunmaktadır.
Hintliler fal konusunda daha bilinçli ve gayretli oldukları için el falını çok daha fazla geliştirmişlerdir. İlk başta insan vücudunu inceleyerek insanlar hakkında bilgi edinmişlerdir. Sonrasında da elin üzerindeki çizgilerdan yola çıkarak 'Samudrika' adını verdikleri el falını ortaya çıkarmışlardır. El falı, 100 yıl boyunca yapılan analizlerle tamamlanmıştır.
El falı ile ilgili Yunan Filozof Anaksagoras'ın bir çok çalışması olmuştur. Millattan önce öğrecilerine el falı dersleri vermiştir. El falı hakkında yazdığı bir eseri Büyük İskneder'e göndermiştir. Sonralarında bu esere 'Altın Harflerle Yazılı Eser' adı verilmiştir.
El falını en çok bakan kişiler çingenelerdir. Eski zamanlarda Hindistanda bulunan çingenelerin, göç etmesiyle dünyada yaygınlaşan fallardan biridir el falı. Çingeneler genellikle sol elin falına bakmışlardır. Bunun sol elin kalbe daha yakın olmasıyla ilgili olduğunu bilinmektedir.
Ellerimiz hayatımızla ilgili pek çok şey söyler. El falında, insanın avuç içindeki çizgilerine bakılarak; karakteri, yaşanmışlıkları, sağlık sorunları gibi hayatıyla ilgili birçok bilgiye ulaşılabilir. Bu çizgilerin derinliklerine, kıvrımlarına, belirginliklerine ve uzunluklarına bakılarak yorum yapılır.
El falı baktırarak yeteneklerinizi, güçlü ve zayıf yönlerinizi öğrenebilir, hayatınıza buna göre daha dikkatli bir şekilde yön verebilirsiniz. Doğru adımları atmak için en önbce kendimizi bilmemiz çok önemlidir.